Hakkında

Tevellüt 88.cv foto
İlkokul dönemi mahalle maçı,
Üç korner bir penaltı sayılır.
Kaleci topu 3 kere sektirirse rakip açılır.
Taç kullanan kendi önüne atınca, taç değişir.
Pas vermeden atılan gol sayılmaz.
Beşte devre, onda biter.
Japon kale maç yapılıyorsa, herkesin ayrı kalesi olur.
Maçtan sonra gelen su ortak içilir. Ağabeylerimizden böyle öğrendik. Onlar çarşı’da oynardı, biz arasta da.
İlkokul öncesi anaokulu vardı, ben gitmedim. Kız kaçırmakla meşguldüm. Zaten mahallede oynadığım bi kız vardı. Başka kızı nerde bulucan. Allem kallem -herhangi bir zor kullanma yoktur-  kaçırdım ben kızı. Gittiğimiz yer, yan mahallenin parkı 🙂 Buldular tabi bizi anneler. Ben o gün kaydıraktan koşarcasına kaydım. Sonra kızı bir daha görmedim. Rivayet olunur ki kaçarken ayaklarımı görenler fütürizm’e ilgi duymaya başlamışlar. Yaygın görüş olarak da “Hareket ve ışık maddeyi eritmelidir.” ifadesini benimsemişlerdir. (Buna inanmayacağınızı ümit ediyorum.)

Öğrenim hayatı bir şekilde geçti, bi bakıma sıkıcıydı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Resim Öğretmenliği 2010’da bitti. Pür neşe, çokça eğlence. Bu dönemlerde kız kaçırmışlığım yoktur. Okumuşluğum vardır. Güzel insanlar vardı, güzel insanlar kitap olurdu, bende kitaplar okudum. Sonra o güzel insanlar öldü tabi, bende üzüldüm. Ölmeye devam ediyorlar.

Lisans bitince memlekette yerel bir gazetede iş buldum hem ajans hem gazete dizgisi. Bolca mesai çokça müşteri. Okadar yoğundum ki gazetenin astroloji köşesini bazı günlerde balıkla aslanı, aslanla teraziyi yer değiştirerek dizgiye göndermişliğim olmuştur. O gazeteyi okuyan 50 kişi arasındaysanız ve astroloji köşesini takip ediyorduysanız ve psikolojiniz bozulduysa affola.

Gün geldi patrondan zam istedim vermeyince tasarım hayatıma belli bir süre ara verdim. Boşta kalınca dayının tekel bayisinde işe başladım. Çok güzel rakı satarım. Esnaflıkta zor zanaat, netekim el mecbur ayakta kalmak lazım. Askerlikte yaklaşıyor dedim hemen gideyim yüksek lisans yapayım.

Yüksek lisans’ın havasına kapılıp 2011 ortasında Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anabilim dalında tekrar öğrenime başladım. Resimler yapıldı, sergiler açıldı. Hala da devam etmektedir. Ödül, madalya gibi şeyler almışlığım yok. Çok kalender resim hocam bir resim verdi o kadar.

Yüksek lisansta bitince memlekete geri döndüm bu sefer başka bir ajansa grafik tasarım işlerini yapmaya girdim. Maaş konusunda sıkı pazarlık yaptım kabul ettiler. Alan memnun satan memnun başladık çalışmaya. Zaman geçti babam aradı dedi ki eve celp geldi askere çağırıyorlar. Sen mi ispiyonladın dedim, hayır dedi ama orası bi muamma pek inanmadım. Asteğmenlik çıkmış şansıma dedim yapayım bari bir sene sürüyor ama mesaili iş emekli sandığı da var maaşı da güzel. Başladık vesselam Şubat 13 yıllardan 2015. Yaş olmuş 28. O ara garip hayatıma komutan olarak devam ettim. Askerlik bitince İstanbul’a geldim grafik tasarım işlerine tekrar başladım…

(Özgeçmiş yaşanılan hayat üzerinden tekrar güncellenecektir 🙂